PINARHİSAR İLÇESİNDE MEYVACILIĞI GELİŞTİRMEK VE YAPILAN ÇALIŞMALARI TÜM HALKIMIZLA DOSTCA PAYLAŞMAK . TÜKETİCİ OLUP YOK OLACAGIMA ÜRETİCİ OLUP VARLIGIMA VARLIK KATARIM

3 Aralık 2008 Çarşamba

ÜZÜMCÜKTEKİ BELA BAG FLOKSERASI VİTEUS VİTİFOLİİ

Floksera (Viteus vitifolii
BAĞ FLOKSERASI
(Viteus vitifolii Fitch.) (Hom.:Phylloxeridae)

Tanımı, Yaşayışı ve Zarar Şekli :

Bağ Filokserası’nın kökte ve yaprakta yaşayan formları farklıdır. Yerli asmaların köklerinde yaşayan kök formu (radisikol) ve Amerikan asmalarının yaprak ve köklerinde yaşayan yaprak formu (gallikol) dur.
Kök formu oval veya armut şeklinde, sarımsı, yeşil esmer, kırmızı ve kahverengine kadar değişen renklerde bulunur. Sırtında koyu renkli lekeler vardır. Antenler 3 segmentlidir. Uzun emici hortumu vardır ve abdomenin sonuna kadar uzanır. Bacakları kuvvetlidir. Vücut uzunlukları 0.5-1.35 mm arasında değişmektedir (Şekil 42). Yaprak formu ise 1.5-1.7 mm uzunlukta, sarı renkli sırt kısmı lekesizdir (Şekil 43). Emici hortumu daha kısadır. Bağ Filokserası’nın dişileri tarafından 4 türlü yumurta bırakılır. Bunlardan birincisi köklerde yaşayan dişinin çiftleşmeden bıraktığı yumurtalardır. Çok küçük olup sarı renklidir. ikinci tip yumurta topraktan çıkan kanatlı dişilerin asma kabuklarının yarıkları arasında bıraktığı yumurtalardır. Bunların bir kısmı küçük,bir kısmı büyüktür. Küçüklerden erkek, büyüklerden dişi bireyler çıkarlar. Üçüncü tip yumurta döllenme sonucu meydana gelen kışlık yumurtalardır. Bunlar önce sarı sonra yeşilimsi bir renk alırlar. Dördüncü tip yumurtanın boyutları 0.27-0.14 mm’dir.

Kök filokserası, kışı asmanın köklerinde nimf halinde geçirir. İlkbaharda beslenip yeni dölleri vermeye başlar. Köklerde yerleşmiş olan ana radisikol yumurtlar, yumurtadan çıkan larvalar ana etrafında yerleşip asma kökünde beslenmeye başlar. Bütün yaz süresince bir kökten diğerine geçtiği gibi yarık ve çatlaklardan toprak sathına çıkarlar. Bu sırada sap ve yapraklara da girebilirler fakat yapraklarda normal gelişme devresine erişemezler. Bu dolaşan erginlere göçmen denir ve yeni koloniler oluşturarak yeni bulaşmalara sebep olurlar. Bir yılda 4 veya daha çok döl verebilirler.

Yaprak filokserası, kışı asmaların iki üç yaşlı gövdelerinin kabukları arasında yumurta halinde geçirir. Yumurta bir sapçıkla bulunduğu yere bağlıdır. Havaların ısınması ve gözlerin uyanmasıyla birlikte yumurta açılır ve genç bitler genç yapraklara girerek orada gal oluşumuna neden olurlar. İlk galler yaprağın alt yüzünde olsa bile, yazın ağır enfeksiyonlarda alt yüzünü tamamen kapladıktan sonra sürgünlere kadar yayılırlar.

Galler içinde yaşayan galikoller kanatsızdır, çiftleşmeden yumurtlar ve ölürler. Yaz boyunca 6-7 döl meydana getirirler.

Kışlık yumurtadan çıkanlar ve 1. döllerden meydana gelen bireylerin %100’ü gallikol, 2. döllerde %90’ı gallikol, %10’u radisikoldur. Sonraki döllerde artan radisikoller mevsim sonunda %100 radisikol karakteri gösterirler. En son döller,sonbaharda yapraklardan köke inip kök formunu (radisikol) meydana getirirler. Köklerde birçok döl verdikten sonra sonbaharda bunlardan kanatlı bitler meydana gelir. Kanatlı bitler asmaların yeşil aksamına yumurtalarını koyarlar. Bu yumurtalardan çıkan erkek ve dişi bitler çiftleşirler ve her bir dişi bir adet kışlık yumurtalarını bırakırlar.

Kök filokserasının, köklerde beslendikleri yerlerde emgi sonucu şişkinlikler meydana gelir. İnce köklerde meydana gelen 2.5-4 mm boyundaki yumrucuklara “Nodozite” (Şekil 44) kalınlaşmış ve sertleşmiş kökler üzerindeki büyük yumrulara “Tuberosite” denir. Nodozite ve tuberositelerin çürüyüp dağılmaları ve bu durumun devamı asmanın toprakaltı organlarının kaybolmasına dolayısıyla asmanın kurumasına neden olur. Bağ Filokserası’yla bulaşık olan bağlarda zamanla sürgünlerde genel bir durgunluk, asmada zayıflık, yapraklarda küçülmeler ve sararmalar görülür (Şekil 45). Boğum araları daralır, çubuklar odunlaşmadıklarından kışın soğuktan etkilenirler. Bu belirtilere paralel olarak salkımlarda tanelerin seyrekleştiği, normal şekerlenme ve renklenmenin olmadığı görülür. Asmalar birkaç yıl içinde ağır bir durgunluk göstererek kururlar. Bu tip asmalar bağın içinde kümeler halindedir.

Yaprak formları yeni açılan tomurcuklara girerek taze tomurcuk ve yaprakları sokup emerler. Yaprak altındaki emgi noktalarında, bitin çevresinde yaprak dokusu yükselerek galleri oluşturur. Galin şekli meşe palamuduna benzer. Epidermis hücrelerinin bölünüp çoğalmasıyla galin üzerinde kıllar meydana gelir.



Mücadelesi :
Kültürel önlemler :
Bağ Filokserası’nın asma kökünü emdiği kısımda asmanın gösterdiği reaksiyon ile bir mantar tabakası meydana gelir ve bu tabaka kökün iç kısımlarını çürümekten korur. Yerli asmalarda bu reaksiyon yavaş olduğundan mantar tabakası ya çok ince teşekkül eder veya hiç teşekkül etmez. Amerikan asmalarında bu tabaka çok kalın olmaktadır. Bu bakımdan % 60’tan az kum ihtiva eden topraklarda bağ tesisinde toprağın tipine göre Bağ Filokserası’na dayanıklı, toprağın kireç oranına, üzerine aşılanacak asma çeşidine ve bölge koşullarına uyabilen anaçlar kullanılmalıdır.

Bağ Filokserası’na dayanıklı anaçlar şunlardır:

Rupestris Dulot
Rup X Ber. R.No:99 Rip.X.Ber.No.5.BB
Rup X Ber. R.No:110 Rip.X.Rup.No:101-14
Rip X Ber. No:420 A Rip.X.Rup.No:3309
Chasselas X Ber. No:41-B
Rup.X Ber. R.No: 31
Solonis X Rip. No: 1616

Bağ Filokserası’nın bulunduğu bölgelerden temiz bölgelere topraklı veya topraksız asma fidan ve çubukları nakledilmemelidir.
Ayrıca Bağ Filokserası ile bulaşık bağ alanlarını kış aylarında 50-60 gün su altında tutmada yarar vardır. Kumlu topraklarda Bağ Filokserası hareketsizleştiğinden yeni kurulacak bağların bu tip topraklarda kurulmasına özen gösterilmelidir.

Kimyasal mücadele :
Kök filokserası’nın pratik bir kimyasal mücadelesi yoktur. Bağ Filokserası’na karşı yapılacak mücadele, önceden korunma şeklinde olmalıdır. Bunun için de, bulaşık olmayan alanlara kurulacak bağ plantasyonlarında, yine Bağ Filokserası ile bulaşık olmayan köklü veya köksüz bağ çubuğu kullanılması gereklidir. Bu nedenle de çubuklar dikimden önce mutlak fümige edilmelidir.
Fümigasyona tabi tutulacak köklü veya köksüz çubukların önce köklerindeki topraklar yıkanmalı ve demetler haline getirilmelidir. Fümigasyonda Methyl-bromide(CH3Br) kullanılmalıdır. Fümigasyonun hava geçirmeyen fümigasyon odalarında yapılması halinde; 18ºC’de, 1 m3 için 32.5 g Methyl-bromide uygulanmalıdır. Bu koşullarda fümigasyon süresi 2-2,5 saat olmalıdır. Fümigasyon süresince oda içinde vantilatörle hava sirkülasyonu sağlanmalıdır.
Fümigasyonun atmosfer basıncı altında uygulanması halinde, 16 - 20ºC’de, 1m3 için 40g Methyl-bromide kullanılmalıdır. Bu koşullarda fümigasyon süresi 4 saat olmalıdır. Ancak fümigasyon odasını her koşulda bulmak güç olduğundan, fümigasyonun atmosfer basıncı altında uygulanması daha pratik ve geçerli bir yöntem olarak görülmektedir.
NOT TARIMSAL BİLGİ.ORG SİTESİNDEN BİLGİLENMEK ÜZERE ALINMIŞTIR

Hiç yorum yok: